Ülkemizde de dünyanın geri kalanında olduğu gibi araç sayısı büyük bir hızla artıyor. Türkiye’de trafiğe kayıtlı araç sayısı 23 milyonu aşmış durumda. Bu araçların yaklaşık 5 milyonu da İstanbul ilimizde bulunuyor. Trafikteki araç sayısı büyük bir hızla artarken ne yazık ki bu araçları seyir halinde olabilmeleri için gerekli olan yol sayısı araç sayısı kadar hızlı artmıyor. Yapılan bir araştırmaya göre İstanbul’da bulunan bir sürücü yılda ortalama 33 bini aşkın dur-kalk yapmaktadır. Bunun yanında her bir yolculuk ise ortalama olarak 45 dakika sürmektedir. Tüm bu metrikler bizlere İstanbul ilimizin dünyada Moskova’dan sonra trafiğin en yüksek olduğu ikinci kent olduğunu açıkça göstermektedir. Avrupa ülkeleri ile İstanbul kıyaslandığında araç sayısı bakımından onlardan geride olduğumuzu söyleyebiliriz ancak trafik sıkışıklığında onlardan çok daha ilerideyiz. Peki diğer büyük şehirlerin araç sayıları bizden fazla olmasına karşın neden trafik sıkışıklığı bizim kadar fazla değil?
Trafik sıkışıklığının nedenleri nelerdir?
Yol kapanması, şeritte bakım onarım çalışmaları, trafik kazası gibi çeşitli durumlar varken trafik sıkışıklığı anlaşılır olabiliyor. Ancak bazen yola çıktığımızda bunların hiç birisi olmamasına karşın trafiğin yine de sıkıştığını görüyoruz. Bu konu hakkında uluslararası firmalarca gerçekleştirilen kapsamlı araştırmalar bizlere oldukça ilginç sonuçlar verdi.
Tür halkı sabırsızlığın kitabını yazabilecek kadar sabırsız bir toplum. Kuşkusuz bunda fazla çalışma süreleri, hayat stresi gibi sebepleri var. Vatandaşlarımız genel olarak trafiğe çıktıklarında sabırsız bir şekilde davranarak trafikte takip mesafesini hiçe sayabiliyorlar. Hızları ne olursa olsun oldukça yakından öndeki aracı takip ediyorlar. Bu durum da trafik kazası olmaması için ani fren yapılma gibi çeşitli sonuçlar doğuruyor. Siz ani fren yapıp yeniden hızlanınca kuşkusuz pek sorun görünmüyor. Ancak bu durum arkanızda saatler sürebilecek bir dur kalk dalgasına sebep oluyor. Sizlerin yavaşlamasının etkisi saatlerce trafikten silinmiyor. Bu durumu daha detaylı olarak aşağıdaki videoda anlatılmış.
Videoda da detaylı olarak gördüğünüz üzere şayet araç takip mesafesi kuralına uyulmuş olsa trafik bu kadar sıkışmayacaktı. Ülkemizde trafik sıkışıklığının en büyük sebebi diğer sürücülerin cevap verme sürelerinin yüksek olması ve araç takip mesafesine uyulmamasıdır. Sürücüler bu konuda ne kadar bilinçli olursa ülkemizde de trafik o kadar rahatlar.
Trafikte sıkışıp kalmak kuşkusuz hoş bir deneyim değil. Ancak bu durumun psikolojik etkilerinin yanında ekonomik etkilerinin de olduğunu unutmamak gerekiyor. Trafik yoğunluğu sebebi ile yaşanan verimlilik kaybının topluma maliyeti GSYH’nin yüzde 2’sidir. Trafik daha hızlı bir şekilde aktıkça ülkemize büyük ekonomik katkıları olacaktır. Peki trafik sıkışıklığını önlemek için bireysel olarak daha dikkatli olmamızdan başka hangi önlemler alınabilir?
Trafik sıkışıklığını nasıl azaltabiliriz, önlemek için neler yapmalıyız?
Trafik sıkışıklığı ileride otonom sistemlerin artması ile beraber nüfus ve araç sayısı artsa bile azalacağı öngörülmektedir. Öyle ki trafikte dur kalk yapan, trafik kurallarını hiçe sayan otonom sistemler değil, sürücülerdir. Otonom sistemlerin artması ülkemizde ve dünyada trafik yoğunluğunu en aza indirmeyi başaracaktır. Trafik sorunu nasıl çözülür konusunda bunun dışında alınan önlemler ise aşağıda maddeler halinde belirtilmiştir.
- Trafik ışıklarının otonom olarak trafik yoğunluğuna göre düzenlenmesi,
- Trafikte hız sınırlarına uymayan sürücülere ceza verilmesi gibi takip mesafesine uymayanlara ve trafiği yavaşlatanlara da cezalar verilmesi,
- Özellikle minibüs, taksi, otobüs, ağır vasıta araçların denetimlerinin sıklaştırılması,
- Yoğun bölgelerde trafik ışıkları yerine alt geçit, üst geçit yapılması,
- Daha uzun ömürlü asfalt dökülmesi, ( Neredeyse 3 ayda bir sökülüp yeniden yapılan yolları görüyoruz. )
- Toplu taşımaya önemin kat ve kat arttırılması,
- Bisiklet kullanımının yaygınlaştırılması,
- Şeritlerin genişletilmesi ve arttırılması,
- Yer altı yollarının kullanılması,
Bunun benzeri önlemleri alarak trafik sıkışıklığını nasıl azaltabiliriz sorusuna kolaylıkla cevap bulabiliriz. Ancak tüm bunların yanında muhakkak sürücülerin daha bilinçli hale getirilmesi ve bu konuda verilen eğitimlerin daha katı ve yoğun olması gerekmektedir. Örneğin bundan 40 sene önce ehliyet almış olan birisinin aldığı eğitim ile günümüzde ehliyet almak için başvuru yapacak olan birisinin alacağı eğitim aynı değildir. Halbuki trafikteki her sürücünün trafik güvenliği için eğitimlerinin eksiksiz ve günümüz şartlarına uygun olması gerekmektedir.
Bu yazımızda trafik sıkışıklığının nedenleri ve çözümleri hakkında detaylı bilgiler sunduk. Trafik neden olur konusunda soru, sorun ya da görüşlerinizi yorum bölümümüzden dile getirebilirsiniz.
